Skip to main content

وَقَالُوْا قُلُوْبُنَا فِيْٓ اَكِنَّةٍ مِّمَّا تَدْعُوْنَآ اِلَيْهِ وَفِيْٓ اٰذَانِنَا وَقْرٌ وَّمِنْۢ بَيْنِنَا وَبَيْنِكَ حِجَابٌ فَاعْمَلْ اِنَّنَا عٰمِلُوْنَ  ( فصلت: ٥ )

And they say
وَقَالُوا۟
ve dediler ki
"Our hearts
قُلُوبُنَا
kalblerimiz
(are) in
فِىٓ
içinde var
coverings
أَكِنَّةٍ
kılıflar
from what
مِّمَّا
şeye karşı
you call us
تَدْعُونَآ
bizi çağırdığın
to it
إِلَيْهِ
kendisine
and in
وَفِىٓ
ve var
our ears
ءَاذَانِنَا
kulaklarımızda
(is) deafness
وَقْرٌ
bir ağırlık
and between us
وَمِنۢ
ve
and between us
بَيْنِنَا
bizim aramızda var
and between you
وَبَيْنِكَ
ve senin aranda
(is) a screen
حِجَابٌ
bir perde
So work
فَٱعْمَلْ
sen (istediğini) yap
indeed, we
إِنَّنَا
elbette biz de
(are) working"
عَٰمِلُونَ
yapıyoruz

veḳâlû ḳulûbünâ fî ekinnetim mimmâ ted`ûnâ ileyhi vefî âẕâninâ vaḳruv vemim beyninâ vebeynike ḥicâbün fa`mel innenâ `âmilûn. (Fuṣṣilat 41:5)

Diyanet Isleri:

Bu Kitap, merhametli olan Allah katından indirilmedir; bilen bir millet için müjdeci ve uyarıcı olmak üzere Arapça okunarak, ayetleri uzun uzun açıklanmıştır. Ama insanların çoğu yüz çevirmiştir, onlar işitmezler de: "Bizi çağırdığın şeye karşı kalblerimiz kapalıdır, kulaklarımızda ağırlık, bizimle senin aranda anlaşmamıza engel vardır; istediğini yap, biz de yapacağız" derler.

English Sahih:

And they say, "Our hearts are within coverings [i.e., screened] from that to which you invite us, and in our ears is deafness, and between us and you is a partition, so work; indeed, we are working." ([41] Fussilat : 5)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve derler ki: Bizi davet ettiğin şeye karşı gönüllerimizde perdeler var ve kulaklarımızda ağırlık var ve seninle bizim aramızda da bir perde var, artık sen, dinince çalış, biz de çalışmadayız.