اِنَّ الَّذِيْنَ اٰمَنُوْا وَعَمِلُوا الصّٰلِحٰتِ لَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُوْنٍ ࣖ ( فصلت: ٨ )
Indeed
إِنَّ
şüphesiz
those who
ٱلَّذِينَ
kimseler
believe
ءَامَنُوا۟
iman eden(ler)
and do
وَعَمِلُوا۟
ve yapanlar
righteous deeds
ٱلصَّٰلِحَٰتِ
iyi işler
for them
لَهُمْ
onlar için vardır
(is) a reward
أَجْرٌ
bir mükafat
never ending
غَيْرُ
olmaksızın
never ending
مَمْنُونٍ
kesinti
inne-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti lehüm ecrun gayru memnûn. (Fuṣṣilat 41:8)
Diyanet Isleri:
Doğrusu inanıp yararlı iş işleyenlere, onlara kesintisiz bir ecir vardır.
English Sahih:
Indeed, those who believe and do righteous deeds – for them is a reward uninterrupted. ([41] Fussilat : 8)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
İnanan ve iyi işlerde bulunanlarsa: Onlarındır minnetsiz mükafat.