Skip to main content

وَّيَعْلَمَ الَّذِيْنَ يُجَادِلُوْنَ فِيْٓ اٰيٰتِنَاۗ مَا لَهُمْ مِّنْ مَّحِيْصٍ   ( الشورى: ٣٥ )

And may know
وَيَعْلَمَ
ve bilsinler
those who dispute
ٱلَّذِينَ يُجَٰدِلُونَ
tartışanlar
concerning
فِىٓ
hakkında
Our Signs
ءَايَٰتِنَا
ayetlerimiz
(that) not
مَا
olmadığını
for them
لَهُم
kendileri için
any
مِّن
hiçbir
place of refuge
مَّحِيصٍ
kaçacak yer

veya`leme-lleẕîne yücâdilûne fî âyâtinâ. mâ lehüm mim meḥîṣ. (aš-Šūrā 42:35)

Diyanet Isleri:

Ayetlerimiz üzerinde tartışanlar, kendilerine kaçacak yer olmadığını bilsinler.

English Sahih:

And [that is so] those who dispute concerning Our signs may know that for them there is no place of escape. ([42] Ash-Shuraa : 35)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Delillerimiz hakkında cedelleşmeye kalkışanlar, bilsinler ki onlara hiçbir yer yok ki kaçıp da kurtulsunlar.