Skip to main content

وَجَزٰۤؤُا سَيِّئَةٍ سَيِّئَةٌ مِّثْلُهَا ۚفَمَنْ عَفَا وَاَصْلَحَ فَاَجْرُهٗ عَلَى اللّٰهِ ۗاِنَّهٗ لَا يُحِبُّ الظّٰلِمِيْنَ  ( الشورى: ٤٠ )

(The) recompense
وَجَزَٰٓؤُا۟
ve cezası
(of) an evil
سَيِّئَةٍ
kötülüğün
(is) an evil
سَيِّئَةٌ
bir kütülüktür
like it
مِّثْلُهَاۖ
yine onun gibi
But whoever
فَمَنْ
fakat kim
pardons
عَفَا
affederse
and makes reconciliation
وَأَصْلَحَ
ve barışırsa
then his reward
فَأَجْرُهُۥ
onun mükafatı
(is) on
عَلَى
aittir
Allah
ٱللَّهِۚ
Allah'a
Indeed He
إِنَّهُۥ
doğrusu O
(does) not like
لَا يُحِبُّ
sevmez
the wrongdoers
ٱلظَّٰلِمِينَ
zalimleri

vecezâü seyyietin seyyietüm miŝlühâ. femen `afâ veaṣleḥa feecruhû `ale-llâh. innehû lâ yüḥibbu-żżâlimîn. (aš-Šūrā 42:40)

Diyanet Isleri:

Bir kötülüğün karşılığı, aynı şekilde bir kötülüktür. Ama kim affeder ve barışırsa, onun ecri Allah'a aittir. Doğrusu O, zulmedenleri sevmez.

English Sahih:

And the retribution for an evil act is an evil one like it, but whoever pardons and makes reconciliation – his reward is [due] from Allah. Indeed, He does not like wrongdoers. ([42] Ash-Shuraa : 40)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve kötülüğün karşılığı, ona benzer bir kötü cezadır. Gerçekten de kim bağışlar ve barışı sağlarsa mükafatı, Allah'a aittir; şüphe yok ki o, zulmedenleri sevmez.