Skip to main content

اَوْ يُزَوِّجُهُمْ ذُكْرَانًا وَّاِنَاثًا ۚوَيَجْعَلُ مَنْ يَّشَاۤءُ عَقِيْمًا ۗاِنَّهٗ عَلِيْمٌ قَدِيْرٌ   ( الشورى: ٥٠ )

Or
أَوْ
yahut
He grants them
يُزَوِّجُهُمْ
onları çift (ikiz) yapar
males
ذُكْرَانًا
erkekler
and females;
وَإِنَٰثًاۖ
ve dişiler
and He makes
وَيَجْعَلُ
ve yapar
whom
مَن
kimseyi
He wills
يَشَآءُ
dilediği
barren
عَقِيمًاۚ
kısır
Indeed He
إِنَّهُۥ
şüphesiz O
(is) All-Knower
عَلِيمٌ
bilendir
All-Powerful
قَدِيرٌ
gücü yetendir

ev yüzevvicühüm ẕükrânev veinâŝâ. veyec`alü mey yeşâü `aḳîmâ. innehû `alîmün ḳadîr. (aš-Šūrā 42:50)

Diyanet Isleri:

Yahut hem kız hem erkek çocuk verir, dilediğini de kısır kılar. O, bilendir, her şeye Kadir'dir.

English Sahih:

Or He makes them [both] males and females, and He renders whom He wills barren. Indeed, He is Knowing and Competent. ([42] Ash-Shuraa : 50)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Yahut da çift olarak hem kız evlat verir, hem oğlan ve dilediğini de kısır yaratır; şüphe yok ki onun her şeye gücü yeter.