اِنَّآ اَرْسَلْنٰكَ شَاهِدًا وَّمُبَشِّرًا وَّنَذِيْرًاۙ ( الفتح: ٨ )
Indeed We
إِنَّآ
elbette biz
[We] have sent you
أَرْسَلْنَٰكَ
seni gönderdik
(as) a witness
شَٰهِدًا
şahid
and (as) a bearer of glad tidings
وَمُبَشِّرًا
ve müjdeleyici
and (as) a warner
وَنَذِيرًا
ve uyarıcı
innâ erselnâke şâhidev vemübeşşirav veneẕîrâ. (al-Fatḥ 48:8)
Diyanet Isleri:
Doğrusu seni şahit, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ey insanlar, siz de Allah'a ve Peygamberine inanasınız, ona yardım edesiniz, O'na saygı gösteresiniz ve O'nu sabah akşam tesbih edesiniz.
English Sahih:
Indeed, We have sent you as a witness and a bringer of good tidings and a warner ([48] Al-Fath : 8)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Şüphe yok ki biz seni tanık ve müjdeci ve korkutucu olarak göndermişizdir.