كَذَّبَتْ عَادٌ فَكَيْفَ كَانَ عَذَابِيْ وَنُذُرِ ( القمر: ١٨ )
Denied
كَذَّبَتْ
yalanladı
Aad;
عَادٌ
Ad (da)
so how
فَكَيْفَ
ama nasıl?
was
كَانَ
oldu
My punishment
عَذَابِى
azabım
and My warnings?
وَنُذُرِ
ve uyarılarım
keẕẕebet `âdün fekeyfe kâne `aẕâbî venüẕür. (al-Q̈amar 54:18)
Diyanet Isleri:
Ad milleti peygamberini yalanlamıştı; Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
English Sahih:
Aad denied; and how [severe] were My punishment and warning. ([54] Al-Qamar : 18)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Âd da yalanlamıştı, derken nasıldı azabım benim ve korkutuşlarım?