وَّظِلٍّ مَّمْدُوْدٍۙ ( الواقعة: ٣٠ )
And shade
وَظِلٍّ
ve gölge(ler)
extended
مَّمْدُودٍ
uzamış
veżillim memdûd. (al-Wāqiʿah 56:30)
Diyanet Isleri:
Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
English Sahih:
And shade extended. ([56] Al-Waqi'ah : 30)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve uzayıp giden bir gölgelik.