Skip to main content

وَالَّذِيْنَ جَاۤءُوْ مِنْۢ بَعْدِهِمْ يَقُوْلُوْنَ رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا وَلِاِخْوَانِنَا الَّذِيْنَ سَبَقُوْنَا بِالْاِيْمَانِ وَلَا تَجْعَلْ فِيْ قُلُوْبِنَا غِلًّا لِّلَّذِيْنَ اٰمَنُوْا رَبَّنَآ اِنَّكَ رَءُوْفٌ رَّحِيْمٌ ࣖ   ( الحشر: ١٠ )

And those who
وَٱلَّذِينَ
kimseler
came
جَآءُو
gelen(ler)
from after them
مِنۢ بَعْدِهِمْ
onlardan sonra
they say
يَقُولُونَ
derler ki
"Our Lord
رَبَّنَا
Rabbimiz
forgive
ٱغْفِرْ
bağışla
us
لَنَا
bizi
and our brothers
وَلِإِخْوَٰنِنَا
ve kardeşlerimizi
who preceded us
ٱلَّذِينَ سَبَقُونَا
bizden önce
in faith
بِٱلْإِيمَٰنِ
inanmış olan
and (do) not
وَلَا
ve
put
تَجْعَلْ
bırakma
in our hearts
فِى قُلُوبِنَا
kalblerimizde
any rancor
غِلًّا
bir kin
towards those who
لِّلَّذِينَ
karşı
believed
ءَامَنُوا۟
inananlara
Our Lord
رَبَّنَآ
Rabbimiz
indeed You
إِنَّكَ
elbette sen
(are) Full of Kindness
رَءُوفٌ
çok şefkatli
Most Merciful"
رَّحِيمٌ
çok merhametlisin

velleẕîne câû mim ba`dihim yeḳûlûne rabbene-gfir lenâ veliiḫvânine-lleẕîne sebeḳûnâ bil'îmâni velâ tec`al fî ḳulûbinâ gillel lilleẕîne âmenû rabbenâ inneke raûfür raḥîm. (al-Ḥašr 59:10)

Diyanet Isleri:

Onlardan sonra gelenler: "Rabbimiz! Bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizde müminlere karşı kin bırakma; Rabbimiz! Şüphesiz Sen şefkatlisin, merhametlisin" derler.

English Sahih:

And [there is a share for] those who come after them, saying, "Our Lord, forgive us and our brothers who preceded us in faith and put not in our hearts [any] resentment toward those who have believed. Our Lord, indeed You are Kind and Merciful." ([59] Al-Hashr : 10)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve onlardan sonra gelenler de Rabbimiz derler, suçlarımızı ört bizim ve bizden önce inanan kardeşlerimize ve inananlara karşı gönlümüze bir kin, bir haset verme; Rabbimiz, şüphe yok ki sen esirgeyicisin, rahimsin.