Daha önceden Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine hicret edip gelenleri severler; onlara verilenler karşısında içlerinde bir çekememezlik hissetmezler; kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerinden önde tutarlar. Nefsinin tamahkarlığından korunabilmiş kimseler, işte onlar saadete erenlerdir.
English Sahih:
And [also for] those who were settled in the Home [i.e.,al-Madinah] and [adopted] the faith before them. They love those who emigrated to them and find not any want in their breasts of what they [i.e., the emigrants] were given but give [them] preference over themselves, even though they are in privation. And whoever is protected from the stinginess of his soul – it is those who will be the successful. ([59] Al-Hashr : 9)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve onların göçmesinden önce yurtlarını hazırlayıp orasını bir iman konağı haline getirenlere ve yurtlarına göçenleri sevenlere ve onlara verilen şeylere karşı gönüllerinde bir ihtiyaç, bir istek duymayanlara ve ihtiyaçları bile olsa onları kendilerinden üstün tutanlara gelince: Ve kim, nefsinin hırsından, kıskançlık ve nekesliğinden geçerse gerçekten de o çeşit kimselerdir kurtulanların, muratlarına erenlerin ta kendileri.
2 Adem Uğur
Daha önceden Medine´yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
3 Ali Bulaç
Kendilerinden önce o yurdu (Medine'yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleştirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin 'cimri ve bencil tutkularından' korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır.
4 Ali Fikri Yavuz
Muhacirlerden önce, Medine’yi yurd ve iman evi edinenler, kendilerine hicret edib gelenlere sevgi beslerler. Onlara verilen şeylerden dolayı nefislerinde bir kaygı duymazlar; kendilerinde ihtiyaç bile olsa, (onları) nefisleri üzerine tercih ederler. Kim de nefsinin hırsından korunursa; işte bunlar (azabdan) kurtulanlardır.
5 Celal Yıldırım
Bunlardan önce (Medine´yi) yurt edinip, imânı (kalblerine) yerleştirenler ise, kendilerine hicret edip gelenleri severler; onlara verilen şeylerden dolayı kalblerinde bir ihtiyaç duymazlar; ihtiyaçları olsa bile onları kendilerine tercih ederler. Kim de nefsinin aşırı cimrilik, kıskançlık ve ihtirasından korunursa, işte onlar umduklarına kavuşanlardır.
6 Diyanet Vakfı
Daha önceden Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
7 Edip Yüksel
Onlardan önce yurt ve inanca sahip olanlar, kendilerine göç edenleri severler ve verdiklerinden ötürü içlerinde bir burukluk duymazlar. Hatta kendileri ihtiyaç içinde bile olsalar onları kendilerinden önde tutarlar. Doğrusu, nefislerinin bencilliğinden korunanlar kurtulanlardır.
8 Elmalılı Hamdi Yazır
Ve onlardan önce o yurda yerleşen imana sarılanlar kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden ötürü göğüslerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçları olsa dahi, onları öz canlarına tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar umduklarına erenlerdir.
9 Fizilal-il Kuran
Daha önce Medine´yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenler karşısında içlerinde bir kaygı duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçları olsa dahi, göç eden yoksul kardeşlerini öz canlarına tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar başarıya erenlerdir.
10 Gültekin Onan
Kendilerinden önce o yurdu (Medine´yi) hazırlayıp inancı (gönüllerine) yerleştirenler ise hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefslerine tercih ederler. Kim nefsini ´cimri ve bencil tutkularından´ korumuşsa işte onlar felah (kurtuluş) bulanlardır.
11 Hasan Basri Çantay
Onlardan evvel (Medîneyi) yurd ve îman (evi) edinmiş olan kimseler, kendilerine hicret edenlere sevgi beslerler. Onlara verilen şeylerden dolayı göğüslerinde bir ihtiyaç (meyli) bulmazlar. Kendilerinde fakr-u ihtiyâç olsa bile (onlar:) öz canlarından daha üstün tutarlar. Kim nefsinin (mala olan) hırsından ve cimriliğinden korunursa işte muradlarına erenler onların ta kendileridir.
12 İbni Kesir
Onlardan önce o diyarı yurt edinmiş ve göğüslerine imanı yerleştirmiş olanlar; kendilerine hicret edip gelenleri severler. Ve onlara verilenlerden ötürü içlerinde bir çekememezlik duymazlar. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları, kendilerine tercih ederler. Her kim nefsinin tamahkarlığından korunabilmişse; işte onlar, felaha erenlerin kendileridir.
13 İskender Ali Mihr
Ve onlardan önce (Medine´yi) yurt edinmiş olup kalplerinde îmân yerleşmiş olanlar, kendilerine hicret eden kimseleri severler. Ve onlara verilenlerden (dağıtılan ganimetlerden) dolayı, kendileri onlara muhtaç olsa bile, gönüllerinde bir hacet (kaygı, haset) bulunmaz. Ve onları kendi nefslerine tercih ederler (üstün tutarlar). Ve kim nefsini cimrilikten korursa, o taktirde işte onlar, onlar felâha (kurtuluşa) erenlerdir.
14 Muhammed Esed
Onlardan önce bu yöreyi yurt edinmiş ve (gönüllerine) imanı yerleştirmiş olanlar (arasındaki yoksullara da ganimetin bir kısmı verilecektir), bir sığınak arayışı içinde kendilerine gelenlerin hepsini seven ve başkasına verilmiş olanlara karşı kalplerinde hiçbir haset olmayan, aksine kendileri yoksulluk içinde bulunsalar bile diğerlerini kendilerine tercih edenler; işte böyleleri, açgözlülükten korunanlardır, onlardır mutluluğa ulaşacak olanlar!
15 Muslim Shahin
Muhacirler gelmezden önce Medine'yi yurt edinenler ve imanı kalplerine sindirmiş olanlar, kendilerine hicret edenleri severler; onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler; kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile, onları kendilerinden önce tutarlar. Kim nefsinin mal hırsından korunursa, işte asıl kurtuluşa erenler bunlardır.
16 Ömer Nasuhi Bilmen
Ve o kimseler ki onlardan evvel yurt ve imân edinmişlerdir, kendilerine muhâcerette bulunanları severler ve onlara verilen şeylerden dolayı kendi kalblerinde bir ihtiyaç duymazlar ve kendilerinde bir ihtiyaç bulunsa dahi onları kendi nefislerine tercih ederler. Ve her kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte felâha ermiş olanlar onlardır!
17 Rowwad Translation Center
Onlardan önce o diyarı yurt edinmiş ve (kalplerine) imanı (yerleştirmiş) olanlar, kendilerine hicret edenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (haset) duymazlar. Kendi ihtiyaçları olsa bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
18 Şaban Piriş
Onlardan önce o diyarı yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olanlar, kendilerine hicret edenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendi ihtiyaçları olsa bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin tamahkârlığından korunursa, işte onlar, kurtuluşa erenlerdir.
19 Shaban Britch
Onlardan önce o diyarı yurt edinmiş ve (kalplerine) imanı (yerleştirmiş) olanlar, kendilerine hicret edenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (haset) duymazlar. Kendi ihtiyaçları olsa bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
20 Suat Yıldırım
Bunlardan önce Medine'yi yurt edinip imana sarılanlar ise, kendi beldelerine hicret edenlere sevgi besler, onlara verilen ganimetlerden ötürü içlerinde bir kıskanma veya istek duymazlar. Hatta kendileri ihtiyaç duysalar bile o kardeşlerine öncelik verir, onlara verilmesini tercih ederler. Her kim nefsinin hırsından ve mala düşkünlüğünden kendini kurtarırsa, işte felah ve mutluluğa erenler onlar olacaklardır. [76,8; 2,177]
21 Süleyman Ateş
(O mallar) Şu göçmen fakirlere aittir ki (onlar) yurtlarından ve mallarından (sürülüp) çıkarılmışlardır; Allah'ın lutuf ve rızasını ararlar; Allah'a ve Elçisine yardım ederler. İşte doğru olanlar onlardır.
22 Tefhim-ul Kuran
Kendilerinden önce o yurdu (Medine´yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleştirenler ise, kendilerine hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı da içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin ´cimri ve bencil tutkularından´ korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır.
23 Yaşar Nuri Öztürk
Onlardan önce yurda konmuş ve imana sarılmış olanlar, kendilerine hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden ötürü göğüslerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçları olsa bile, ötekileri kendi nefslerine tercih ederler. Nefsinin cimriliğinden/doymazlığından korunanlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.