Skip to main content

قُلْ هُوَ الَّذِيْٓ اَنْشَاَكُمْ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْاَبْصَارَ وَالْاَفْـِٕدَةَۗ قَلِيْلًا مَّا تَشْكُرُوْنَ   ( الملك: ٢٣ )

Say
قُلْ
de ki
"He
هُوَ
O'dur
(is) the One Who produced you
ٱلَّذِىٓ أَنشَأَكُمْ
sizi yaratan
and made
وَجَعَلَ
ve veren
for you
لَكُمُ
size
the hearing
ٱلسَّمْعَ
işitme (duyusu)
and the vision
وَٱلْأَبْصَٰرَ
ve gözler
and the feelings
وَٱلْأَفْـِٔدَةَۖ
ve gönüller
Little
قَلِيلًا
ne kadar az
(is) what you give thanks"
مَّا تَشْكُرُونَ
şükrediyorsunuz

ḳul hüve-lleẕî enşeeküm vece`ale lekümü-ssem`a vel'ebṣâra vel'ef'ideh. ḳalîlem mâ teşkürûn. (al-Mulk 67:23)

Diyanet Isleri:

De ki: "Sizi yaratan sizin için kulaklar, gözler ve kalbler var eden O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!"

English Sahih:

Say, "It is He who has produced you and made for you hearing and vision and hearts [i.e., intellect]; little are you grateful." ([67] Al-Mulk : 23)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

O, öyle bir mabuttur ki sizi meydana getirmiştir ve sizin için kulak ve gözler ve gönüller halketmiştir, ne de az şükredersiniz.