Skip to main content

قَالَ اَلْقُوْاۚ فَلَمَّآ اَلْقَوْا سَحَرُوْٓا اَعْيُنَ النَّاسِ وَاسْتَرْهَبُوْهُمْ وَجَاۤءُوْ بِسِحْرٍ عَظِيْمٍ  ( الأعراف: ١١٦ )

He said
قَالَ
dedi
"Throw"
أَلْقُوا۟ۖ
siz atın
Then when
فَلَمَّآ
ne zaman ki
they threw
أَلْقَوْا۟
atınca
they bewitched
سَحَرُوٓا۟
büyülediler
(the) eyes
أَعْيُنَ
gözlerini
(of) the people
ٱلنَّاسِ
insanların
and terrified them
وَٱسْتَرْهَبُوهُمْ
ve onları ürküttüler
and came (up)
وَجَآءُو
ve getirdiler
with a magic
بِسِحْرٍ
bir büyü
great
عَظِيمٍ
büyük

ḳâle elḳû. felemmâ elḳav seḥarû a`yüne-nnâsi vesterhebûhüm vecâû bisiḥrin `ażîm. (al-ʾAʿrāf 7:116)

Diyanet Isleri:

Musa: "Siz koyun" dedi. Sihirbazlar marifetlerini ortaya koyunca insanların gözlerini sihirlediler ve onları ürküttüler, büyük bir sihir yaptılar.

English Sahih:

He said, "Throw," and when they threw, they bewitched the eyes of the people and struck terror into them, and they presented a great [feat of] magic. ([7] Al-A'raf : 116)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Siz atın dedi. Attıkları anda halkın gözünü boyadılar, korkuttular ve büyük bir büyü yaptılar.