Skip to main content

اِلَّا الَّذِيْنَ اٰمَنُوْا وَعَمِلُوا الصّٰلِحٰتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ ەۙ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ ࣖ  ( العصر: ٣ )

Except
إِلَّا
ancak (ziyanda değillerdir)
those who
ٱلَّذِينَ
kimseler
believe
ءَامَنُوا۟
inanan(lar)
and do
وَعَمِلُوا۟
ve yapanlar
righteous deeds
ٱلصَّٰلِحَٰتِ
iyi işler
and enjoin each other
وَتَوَاصَوْا۟
tavsiye edenler
to the truth
بِٱلْحَقِّ
hakkı
and enjoin each other
وَتَوَاصَوْا۟
ve tavsiye edenler
to [the] patience
بِٱلصَّبْرِ
sabrı

ille-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti vetevâṣav bilḥaḳḳi vetevâṣav biṣṣabr. (al-ʿAṣr 103:3)

Diyanet Isleri:

Ancak inanıp yararlı iş işleyenler, birbirlerine gerçeği tavsiye edenler ve sabırlı olmayı tavsiye edenler bunun dışındadır.

English Sahih:

Except for those who have believed and done righteous deeds and advised each other to truth and advised each other to patience. ([103] Al-'Asr : 3)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ancak inananlar ve iyi işlerde bulunanlar ve birbirlerine gerçeği gözetmeyi ve sabretmeyi tavsiye edenler başka.