اِنِّيْ تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّٰهِ رَبِّيْ وَرَبِّكُمْ ۗمَا مِنْ دَاۤبَّةٍ اِلَّا هُوَ اٰخِذٌۢ بِنَاصِيَتِهَا ۗاِنَّ رَبِّيْ عَلٰى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيْمٍ ( هود: ٥٦ )
innî tevekkeltü `ale-llâhi rabbî verabbiküm. mâ min dâbbetin illâ hüve âḫiẕüm binâṣiyetihâ. inne rabbî `alâ ṣirâṭim müsteḳîm. (Hūd 11:56)
Diyanet Isleri:
Bir kısım tanrılarımız seni çarpmıştır, demekten başka birşey demeyiz" dediler. Hud: "Doğrusu ben Allah'ı şahit tutuyorum; siz de şahit olun ki ben O'nu bırakıp koştuğunuz ortaklardan uzağım. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a güvenirim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah ona el koymamış bulunsun. Rabbim elbette doğru yoldadır. Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ben size benimle gönderileni bildirdim. Rabbim sizden başka bir milleti yerinize getirebilir, O'na bir şey de yapamazsınız. Doğrusu Rabbim herşeyi koruyandır" dedi.
English Sahih:
Indeed, I have relied upon Allah, my Lord and your Lord. There is no creature but that He holds it by its forelock [i.e., controls it]. Indeed, my Lord is on a path [that is] straight. ([11] Hud : 56)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Şüphe yok ki ben, Rabbim ve Rabbiniz Allah'a dayandım; yeryüzünde yürür hiçbir mahluk yoktur ki o, onun alnına düşen saçlardan tutup çekmesin, onun mukadderatını tayin etmesin ve şüphe yok ki Rabbim, dosdoğru yoldadır, bütün kudretiyle beraber adaletiyle, lütfuyla hükmeder.