Skip to main content

وَقَالَ يٰبَنِيَّ لَا تَدْخُلُوْا مِنْۢ بَابٍ وَّاحِدٍ وَّادْخُلُوْا مِنْ اَبْوَابٍ مُّتَفَرِّقَةٍۗ وَمَآ اُغْنِيْ عَنْكُمْ مِّنَ اللّٰهِ مِنْ شَيْءٍۗ اِنِ الْحُكْمُ اِلَّا لِلّٰهِ ۗعَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَعَلَيْهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُوْنَ  ( يوسف: ٦٧ )

And he said
وَقَالَ
ve dedi ki
"O my sons!
يَٰبَنِىَّ
ey oğullarım
(Do) not enter
لَا تَدْخُلُوا۟
girmeyin
from one gate
مِنۢ بَابٍ
kapıdan
one gate
وَٰحِدٍ
bir
but enter
وَٱدْخُلُوا۟
(fakat) girin
from gates
مِنْ أَبْوَٰبٍ
kapılardan
different
مُّتَفَرِّقَةٍۖ
ayrı ayrı
And not
وَمَآ
ve
I can avail
أُغْنِى
savamam
you
عَنكُم
sizden
against Allah
مِّنَ ٱللَّهِ
Allah'tan gelecek
any
مِن
hiçbir
thing
شَىْءٍۖ
şeyi
Not
إِنِ
yoktur
(is) the decision
ٱلْحُكْمُ
(hiçbir) Hüküm
except
إِلَّا
dışında
with Allah
لِلَّهِۖ
Allah'ın
upon Him
عَلَيْهِ
O'na
I put my trust
تَوَكَّلْتُۖ
tevekkül ettim
and upon Him
وَعَلَيْهِ
ve O'na
let put (their) trust
فَلْيَتَوَكَّلِ
tevekkül etsinler
the ones who put trust"
ٱلْمُتَوَكِّلُونَ
tevekkül edenler

veḳâle yâ benîye lâ tedḫulû mim bâbiv vâḥidiv vedḫulû min ebvâbim müteferriḳah. vemâ ugnî `anküm mine-llâhi min şey'. ini-lḥukmü illâ lillâh. `aleyhi tevekkelt. ve`aleyhi felyetevekkeli-lmütevekkilûn. (Yūsuf 12:67)

Diyanet Isleri:

Babaları: "Oğullarım! Tek bir kapıdan değil, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah katında size bir faydam olmaz, hüküm ancak Allah'ındır, O'na güvendim, güvenenler de O'na güvensinler" dedi.

English Sahih:

And he said, "O my sons, do not enter from one gate but enter from different gates; and I cannot avail you against [the decree of] Allah at all. The decision is only for Allah; upon Him I have relied, and upon Him let those who would rely [indeed] rely." ([12] Yusuf : 67)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve oğullarım dedi, hepiniz aynı kapıdan girmeyin, ayrıayrı kapılardan girin. Fakat gene de Allah'ın takdir ettiği hiçbir şeyi gideremem sizden; hüküm, ancak Allah'ındır. Ona dayandım ve dayananlar da ancak ona dayanmalı.