قَالُوْا نَفْقِدُ صُوَاعَ الْمَلِكِ وَلِمَنْ جَاۤءَ بِهٖ حِمْلُ بَعِيْرٍ وَّاَنَا۠ بِهٖ زَعِيْمٌ ( يوسف: ٧٢ )
They said
قَالُوا۟
dediler ki
"We are missing
نَفْقِدُ
kaybettik
(the) cup
صُوَاعَ
su tasını
(of) the king
ٱلْمَلِكِ
Kralın
And for (one) who
وَلِمَن
kimseye
brings
جَآءَ
ve getiren
it
بِهِۦ
onu
(is) a load
حِمْلُ
yükü (mükafat) var
(of) a camel
بَعِيرٍ
bir deve
and I
وَأَنَا۠
ve ben
for it
بِهِۦ
buna
(is) responsible"
زَعِيمٌ
kefilim
ḳâlû nefḳidü ṣuvâ`a-lmeliki velimen câe bihî ḥimlü be`îriv veenâ bihî za`îm. (Yūsuf 12:72)
Diyanet Isleri:
"Hükümdarın su kabını kaybettik, onu getirene bir deve yükü mükafat verilecek, buna ben kefil oluyorum" dediler.
English Sahih:
They said, "We are missing the measure of the king. And for he who produces it is [the reward of] a camel's load, and I am responsible for it." ([12] Yusuf : 72)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Padişahın şerbet bardağını kaybettik, bulup getirene bir deve yükü zahire verilecek, ben de kefilim buna dediler.