Skip to main content

وَاِذَآ اَنْعَمْنَا عَلَى الْاِنْسَانِ اَعْرَضَ وَنَاٰ بِجَانِبِهٖۚ وَاِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ كَانَ يَـُٔوْسًا  ( الإسراء: ٨٣ )

And when
وَإِذَآ
ne zaman
We bestow favor
أَنْعَمْنَا
ni'met versek
on man
عَلَى ٱلْإِنسَٰنِ
insana
he turns away
أَعْرَضَ
yüz çevirip
and becomes remote
وَنَـَٔا
döner
on his side
بِجَانِبِهِۦۖ
yanını
And when
وَإِذَا
ve ne zaman ki
touches him
مَسَّهُ
ona dokunsa
the evil
ٱلشَّرُّ
bir zarar
he is (in) despair
كَانَ يَـُٔوسًا
umutsuzluğa düşer

veiẕâ en`amnâ `ale-l'insâni a`raḍa veneâ bicânibih. veiẕâ messehü-şşerru kâne yeûsâ. (al-ʾIsrāʾ 17:83)

Diyanet Isleri:

İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirerek yan çizer; başına bir kötülük gelince de yese düşer.

English Sahih:

And when We bestow favor upon man [i.e., the disbeliever], he turns away and distances himself; and when evil touches him, he is ever despairing. ([17] Al-Isra : 83)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

İnsana nimet verdik mi yüz çevirir, uzaklaşır, fakat bir şerre uğradı mı ümidini tamamıyla keser, yeise düşer.