وَلَوْ اَنَّهُمْ اٰمَنُوْا وَاتَّقَوْا لَمَثُوْبَةٌ مِّنْ عِنْدِ اللّٰهِ خَيْرٌ ۗ لَوْ كَانُوْا يَعْلَمُوْنَ ࣖ ( البقرة: ١٠٣ )
And if
وَلَوْ
ve eğer
[that] they
أَنَّهُمْ
şüphesiz onlar
(had) believed
ءَامَنُوا۟
iman etseler
and feared (Allah)
وَٱتَّقَوْا۟
ve sakınmış olsalardı
surely (the) reward
لَمَثُوبَةٌ
sevabı
(of) from
مِّنْ عِندِ
katından
Allah
ٱللَّهِ
Allah'ın
(would have been) better
خَيْرٌۖ
daha hayırlı (olurdu)
if
لَّوْ
keşke
they were
كَانُوا۟
idi
(to) know
يَعْلَمُونَ
bilseler
velev ennehüm âmenû vetteḳav lemeŝûbetüm min `indi-llâhi ḫayr. lev kânû ya`lemûn. (al-Baq̈arah 2:103)
Diyanet Isleri:
Onlar inanıp, Allah'a karşı gelmekten sakınsalardı, Allah katından olan sevab daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
English Sahih:
And if they had believed and feared Allah, then the reward from Allah would have been [far] better, if they only knew. ([2] Al-Baqarah : 103)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
İman edip de kötülüklerden korunsalardı elbette Allah'tan elde edecekleri sevap, daha hayırlı olacaktı. Bir bilselerdi bunu.