Skip to main content

فَاِنْ خِفْتُمْ فَرِجَالًا اَوْ رُكْبَانًا ۚ فَاِذَآ اَمِنْتُمْ فَاذْكُرُوا اللّٰهَ كَمَا عَلَّمَكُمْ مَّا لَمْ تَكُوْنُوْا تَعْلَمُوْنَ   ( البقرة: ٢٣٩ )

And if
فَإِنْ
eğer
you fear
خِفْتُمْ
(bir tehlikeden) korkarsanız
then (pray) on foot
فَرِجَالًا
yaya
or
أَوْ
yahut
riding
رُكْبَانًاۖ
binmiş olarak
Then when
فَإِذَآ
zaman da
you are secure
أَمِنتُمْ
güvene kavuştuğunuz
then remember
فَٱذْكُرُوا۟
anın
Allah
ٱللَّهَ
Allah'ı
as
كَمَا
şekilde
He (has) taught you
عَلَّمَكُم
size öğrettiği
what
مَّا
şeyleri
not you were
لَمْ تَكُونُوا۟
olmadığınız
knowing
تَعْلَمُونَ
biliyor

fein ḫiftüm fericâlen ev rukbânâ. feiẕâ emintüm feẕkürü-llâhe kemâ `allemeküm mâ lem tekûnû ta`lemûn. (al-Baq̈arah 2:239)

Diyanet Isleri:

Eğer korkarsanız, yaya yahut binekte iken kılın, güvene erişince, bilmediklerinizi öğrettiği gibi Allah'ı anın.

English Sahih:

And if you fear [an enemy, then pray] on foot or riding. But when you are secure, then remember Allah [in prayer], as He has taught you that which you did not [previously] know. ([2] Al-Baqarah : 239)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Korkuyorsanız yürüyerek, yahut hayvana binmiş olduğunuz halde kılın. Emniyete çıktınız mı bilmediğiniz şeyleri size belleten Allah'ı anın.