لَا تَرْكُضُوْا وَارْجِعُوْٓا اِلٰى مَآ اُتْرِفْتُمْ فِيْهِ وَمَسٰكِنِكُمْ لَعَلَّكُمْ تُسْـَٔلُوْنَ ( الأنبياء: ١٣ )
Flee not Flee not
لَا تَرْكُضُوا۟
(boşuna) kaçmayın
but return
وَٱرْجِعُوٓا۟
ve dönün
to what
إِلَىٰ مَآ
şeylere (ni'metlere)
you were given luxury
أُتْرِفْتُمْ
şımartıldığınız
in it
فِيهِ
içinde
and to your homes
وَمَسَٰكِنِكُمْ
ve yurtlarınıza
so that you may
لَعَلَّكُمْ
çünkü
be questioned
تُسْـَٔلُونَ
sorguya çekileceksiniz
lâ terküḍû verci`û ilâ mâ ütriftüm fîhi vemesâkiniküm le`alleküm tüs'elûn. (al-ʾAnbiyāʾ 21:13)
Diyanet Isleri:
"Koşup kaçmayın; size nimet verilen yere, yurdlarınıza dönün, elbette sorguya çekileceksiniz" dedik.
English Sahih:
[Some angels said], "Do not flee but return to where you were given luxury and to your homes – perhaps you will be questioned." ([21] Al-Anbya : 13)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Kaçmayın, dönün sahip olduğunuz mallara, nimetlere ve evlere; çünkü sorguya çekileceksiniz.