وَهُوَ الَّذِيْٓ اَرْسَلَ الرِّيٰحَ بُشْرًاۢ بَيْنَ يَدَيْ رَحْمَتِهٖۚ وَاَنْزَلْنَا مِنَ السَّمَاۤءِ مَاۤءً طَهُوْرًا ۙ ( الفرقان: ٤٨ )
And He
وَهُوَ
ve O
(is) the One Who
ٱلَّذِىٓ
ki
sends
أَرْسَلَ
gönderdi
the winds
ٱلرِّيَٰحَ
rüzgarları
(as) glad tidings
بُشْرًۢا
müjdeci
before
بَيْنَ
arasında (önünde)
before
يَدَىْ
ellerinin (önünde)
His Mercy
رَحْمَتِهِۦۚ
rahmetinin
and We send down
وَأَنزَلْنَا
ve indirdik
from the sky
مِنَ ٱلسَّمَآءِ
gökten
water
مَآءً
bir su
pure
طَهُورًا
tertemiz
vehüve-lleẕî ersele-rriyâḥa büşram beyne yedey raḥmetih. veenzelnâ mine-ssemâi mâen ṭahûrâ. (al-Furq̈ān 25:48)
Diyanet Isleri:
Rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci gönderen O'dur. Ölü bir yeri diriltmek ve yarattığımız nice hayvan ve insanları sulamak için gökten tertemiz su indirmişizdir.
English Sahih:
And it is He who sends the winds as good tidings before His mercy [i.e., rainfall], and We send down from the sky pure water. ([25] Al-Furqan : 48)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve öyle bir mabuttur o ki rahmetinden önce bir müjde olarak rüzgarları göndermiştir ve biz, gökten tertemiz bir su olan yağmuru yağdırmadayız.