اِنْ نَّشَأْ نُنَزِّلْ عَلَيْهِمْ مِّنَ السَّمَاۤءِ اٰيَةً فَظَلَّتْ اَعْنَاقُهُمْ لَهَا خَاضِعِيْنَ ( الشعراء: ٤ )
If
إِن
eğer
We will
نَّشَأْ
dilesek
We can send down
نُنَزِّلْ
indiririz
to them
عَلَيْهِم
onların üzerine
from the sky
مِّنَ ٱلسَّمَآءِ
gökten
a Sign
ءَايَةً
bir mu'cize
so would bend
فَظَلَّتْ
ve oluverir
their necks
أَعْنَٰقُهُمْ
boyunları
to it
لَهَا
ona
(in) humility
خَٰضِعِينَ
eğilip kalmış
in neşe' nünezzil `aleyhim mine-ssemâi âyeten feżallet a`nâḳuhüm lehâ ḫâḍi`în. (aš-Šuʿarāʾ 26:4)
Diyanet Isleri:
Biz dilesek onlara gökten bir mucize indiririz de ona boyun eğip kalırlar.
English Sahih:
If We willed, We could send down to them from the sky a sign for which their necks would remain humbled. ([26] Ash-Shu'ara : 4)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Dileseydik gökten bir delil indirirdik onlara, onun karşısında başlarını eğerlerdi, kalakalırlardı.