تِلْكَ الدَّارُ الْاٰخِرَةُ نَجْعَلُهَا لِلَّذِيْنَ لَا يُرِيْدُوْنَ عُلُوًّا فِى الْاَرْضِ وَلَا فَسَادًا ۗوَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِيْنَ ( القصص: ٨٣ )
That
تِلْكَ
işte
the Home
ٱلدَّارُ
yurdu
(of) the Hereafter
ٱلْءَاخِرَةُ
ahiret
We assign it
نَجْعَلُهَا
onu veririz
to those who
لِلَّذِينَ
kimselere
(do) not desire
لَا يُرِيدُونَ
istemeyen(ler)
exaltedness
عُلُوًّا
böbürlenmeyi
in the earth
فِى ٱلْأَرْضِ
yeryüzünde
and not
وَلَا
ve ne de
corruption
فَسَادًاۚ
bozguncuğu
And the good end
وَٱلْعَٰقِبَةُ
ve sonuç
(is) for the righteous
لِلْمُتَّقِينَ
sakınanlarındır
tilke-ddâru-l'âḫiratü nec`alühâ lilleẕîne lâ yürîdûne `ulüvven fi-l'arḍi velâ fesâdâ. vel`âḳibetü lilmütteḳîn. (al-Q̈aṣaṣ 28:83)
Diyanet Isleri:
Bu ahiret yurdunu, yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz. Sonuç Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır.
English Sahih:
That home of the Hereafter We assign to those who do not desire exaltedness upon the earth or corruption. And the [best] outcome is for the righteous. ([28] Al-Qasas : 83)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
İşte ahiret yurdu; biz onu, yeryüzünde yücelik ve bozgunculuk dilemeyenlere veririz ve sonuç, çekinenlerindir.