Skip to main content

وَاِذَآ اَذَقْنَا النَّاسَ رَحْمَةً فَرِحُوْا بِهَاۗ وَاِنْ تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ ۢبِمَا قَدَّمَتْ اَيْدِيْهِمْ اِذَا هُمْ يَقْنَطُوْنَ  ( الروم: ٣٦ )

And when
وَإِذَآ
ve zaman
We cause men to taste
أَذَقْنَا
biz taddırdığımız
We cause men to taste
ٱلنَّاسَ
insanlara
mercy
رَحْمَةً
bir rahmet
they rejoice
فَرِحُوا۟
sevinirler
therein
بِهَاۖ
onunla
But if
وَإِن
ve eğer
afflicts them
تُصِبْهُمْ
onlara erişirse
an evil
سَيِّئَةٌۢ
bir kötülük
for what
بِمَا
dolayı
have sent forth
قَدَّمَتْ
öne sürdüklerinden
their hands
أَيْدِيهِمْ
elleriyle (yapıp)
behold!
إِذَا
derhal
They
هُمْ
onlar
despair
يَقْنَطُونَ
umutsuzluğa düşerler

veiẕâ eẕaḳne-nnâse raḥmeten feriḥû bihâ. vein tüṣibhüm seyyietüm bimâ ḳaddemet eydîhim iẕâ hüm yaḳneṭûn. (ar-Rūm 30:36)

Diyanet Isleri:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinirler, ama yaptıklarından ötürü başlarına bir kötülük gelirse hemen ümitlerini kaybediverirler.

English Sahih:

And when We let the people taste mercy, they rejoice therein, but if evil afflicts them for what their hands have put forth, immediately they despair. ([30] Ar-Rum : 36)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

İnsanlara bir rahmet tattırdık mı onunla sevinir, övünürler ve onlara, elleriyle yapıp hazırladıkları bir kötülük gelip çatınca da hemen ümitlerini keserler.