Skip to main content

لِيَجْزِيَ الَّذِيْنَ اٰمَنُوْا وَعَمِلُوا الصّٰلِحٰتِ مِنْ فَضْلِهٖۗ اِنَّهٗ لَا يُحِبُّ الْكٰفِرِيْنَ  ( الروم: ٤٥ )

That He may reward
لِيَجْزِىَ
mükafatlandırması için
those who
ٱلَّذِينَ
kimseleri
believe
ءَامَنُوا۟
inanan(ları)
and do
وَعَمِلُوا۟
ve yapanları
righteous deeds
ٱلصَّٰلِحَٰتِ
iyi işler
(out) of His Bounty
مِن فَضْلِهِۦٓۚ
lutfundan
Indeed He
إِنَّهُۥ
doğrusu O
(does) not like
لَا يُحِبُّ
sevmez
the disbelievers
ٱلْكَٰفِرِينَ
kafirleri

liyecziye-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti min faḍlih. innehû lâ yüḥibbü-lkâfirîn. (ar-Rūm 30:45)

Diyanet Isleri:

Çünkü Allah inanıp yararlı iş işleyenlere lütfundan karşılık verecektir. Doğrusu O, inkarcıları sevmez.

English Sahih:

That He may reward those who have believed and done righteous deeds out of His bounty. Indeed, He does not like the disbelievers. ([30] Ar-Rum : 45)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Bu da, inanan ve iyi işlerde bulunanları, lutfundan mükafatlandırmak içindir, şüphe yok ki o, kafirleri sevmez.