Skip to main content

فَيَوْمَىِٕذٍ لَّا يَنْفَعُ الَّذِيْنَ ظَلَمُوْا مَعْذِرَتُهُمْ وَلَا هُمْ يُسْتَعْتَبُوْنَ  ( الروم: ٥٧ )

So that Day
فَيَوْمَئِذٍ
artık o gün
not
لَّا
asla
will profit
يَنفَعُ
fayda vermez
those who
ٱلَّذِينَ
kimselere
wronged
ظَلَمُوا۟
zulmetmiş olan(lara)
their excuses
مَعْذِرَتُهُمْ
mazeretleri
and not
وَلَا
ve ne de
they
هُمْ
onlardan
will be allowed to make amends
يُسْتَعْتَبُونَ
rıza talebetmeleri istenir

feyevmeiẕil lâ yenfe`u-lleẕîne żalemû ma`ẕiratühüm velâ hüm yüsta`tebûn. (ar-Rūm 30:57)

Diyanet Isleri:

Zulmedenlerin, o gün mazeretleri fayda vermez; artık kendilerinden Allah'ı hoşnut edecek şeyleri yapmaları da istenmez.

English Sahih:

So that Day, their excuse will not benefit those who wronged, nor will they be asked to appease [Allah]. ([30] Ar-Rum : 57)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Bir gündür o gün ki kendilerine zulmedenlerin özürleri de kabul edilmeyecek o gün, tövbe edip yaptıklarından vazgeçmeleri de istenmeyecek artık.