Skip to main content

لِّيَجْزِيَ الَّذِيْنَ اٰمَنُوْا وَعَمِلُوا الصّٰلِحٰتِۗ اُولٰۤىِٕكَ لَهُمْ مَّغْفِرَةٌ وَّرِزْقٌ كَرِيْمٌ   ( سبإ: ٤ )

That He may reward
لِّيَجْزِىَ
mükafatlandırması için
those who
ٱلَّذِينَ
kimseleri
believe
ءَامَنُوا۟
inanan(ları)
and do
وَعَمِلُوا۟
ve yapanları
righteous deeds
ٱلصَّٰلِحَٰتِۚ
iyi işler
Those -
أُو۟لَٰٓئِكَ
işte
for them
لَهُم
onlar için vardır
(will be) forgiveness
مَّغْفِرَةٌ
mağfiret
and a provision
وَرِزْقٌ
ve rızık
noble
كَرِيمٌ
güzel

liyecziye-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti. ülâike lehüm magfiratüv verizḳun kerîm. (Sabaʾ 34:4)

Diyanet Isleri:

Allah'ın, inanıp yararlı iş işleyenlere ki onlar için mağfiret ve cömertçe verilmiş rızık vardır ve ayetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlara ki onlara iğrenç ve can yakıcı azap vardır işlerinin karşılıklarını vermesi için kıyamet saati gelecektir.

English Sahih:

That He may reward those who believe and do righteous deeds. Those will have forgiveness and noble provision. ([34] Saba : 4)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

İnananları ve iyi işlerde bulunanları mükafatlandırmak için; onlar, öyle kişilerdir ki onlarındır yarlıganma ve güzelim bir rızık.