Skip to main content

وَمَنْ يَّكْسِبْ خَطِيْۤـَٔةً اَوْ اِثْمًا ثُمَّ يَرْمِ بِهٖ بَرِيْۤـًٔا فَقَدِ احْتَمَلَ بُهْتَانًا وَّاِثْمًا مُّبِيْنًا ࣖ   ( النساء: ١١٢ )

And whoever
وَمَن
ve kim
earns
يَكْسِبْ
işlerse
a fault
خَطِيٓـَٔةً
bir hata
or
أَوْ
ya da
a sin
إِثْمًا
günah
then
ثُمَّ
sonra
throws
يَرْمِ
üstüne atarsa
it
بِهِۦ
onu
(on) an innocent
بَرِيٓـًٔا
bir suçsuzun
then surely
فَقَدِ
muhakkak ki
he (has) burdened (himself)
ٱحْتَمَلَ
yüklenmiş olur
(with) a slander
بُهْتَٰنًا
büyük bir iftira
and a sin
وَإِثْمًا
ve bir günah
manifest
مُّبِينًا
açık

vemey yeksib ḫaṭîeten ev iŝmen ŝümme yermi bihî berîen feḳadi-ḥtemele bühtânev veiŝmem mübînâ. (an-Nisāʾ 4:112)

Diyanet Isleri:

Kim yanılır veya suç işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur.

English Sahih:

But whoever earns an offense or a sin and then blames it on an innocent [person] has taken upon himself a slander and manifest sin. ([4] An-Nisa : 112)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Kim bir hatada bulunur, yahut suç işler de onu bir suçsuza isnat ederse iftirada bulunmuş, apaçık bir günahı yüklenmiş olur.