Skip to main content

مَنْ كَانَ يُرِيْدُ ثَوَابَ الدُّنْيَا فَعِنْدَ اللّٰهِ ثَوَابُ الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِ ۗوَكَانَ اللّٰهُ سَمِيْعًاۢ بَصِيْرًا ࣖ   ( النساء: ١٣٤ )

Whoever
مَّن
kim
[is] desires
كَانَ يُرِيدُ
isterse
reward
ثَوَابَ
sevabını
(of) the world
ٱلدُّنْيَا
dünya
then with
فَعِندَ
(bilsin ki) katındadır
Allah
ٱللَّهِ
Allah
(is the) reward
ثَوَابُ
sevabı
(of) the world
ٱلدُّنْيَا
dünya
and the Hereafter
وَٱلْءَاخِرَةِۚ
ve ahiret
And is Allah
وَكَانَ ٱللَّهُ
Allah
All-Hearing
سَمِيعًۢا
işitendir
All-Seeing
بَصِيرًا
görendir

men kâne yürîdü ŝevâbe-ddünyâ fe`inde-llâhi ŝevâbü-ddünyâ vel'âḫirah. vekâne-llâhü semî`am beṣîrâ. (an-Nisāʾ 4:134)

Diyanet Isleri:

Dünya nimetini kim isterse, bilsin ki, dünyanın ve ahiretin nimeti Allah'ın katındadır. Allah işitir ve görür.

English Sahih:

Whoever desires the reward of this world – then with Allah is the reward of this world and the Hereafter. And ever is Allah Hearing and Seeing. ([4] An-Nisa : 134)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Dünya mükafatını dileyen bilsin ki dünya mükafatı da Allah'ın yanındadır, ahiret mükafatı da ve Allah her şeyi duyar, görür.