Skip to main content

وَاِذَا حَضَرَ الْقِسْمَةَ اُولُوا الْقُرْبٰى وَالْيَتٰمٰى وَالْمَسٰكِيْنُ فَارْزُقُوْهُمْ مِّنْهُ وَقُوْلُوْا لَهُمْ قَوْلًا مَّعْرُوْفًا  ( النساء: ٨ )

And when
وَإِذَا
ne zaman
present
حَضَرَ
hazır bulunursa
(at) the (time of) division
ٱلْقِسْمَةَ
(miras) taksim(in)de
(of) the relatives
أُو۟لُوا۟ ٱلْقُرْبَىٰ
akrabalar
and the orphans
وَٱلْيَتَٰمَىٰ
ve öksüzler
and the poor
وَٱلْمَسَٰكِينُ
ve yoksullar
then provide them
فَٱرْزُقُوهُم
onları rızıklandırın
from it
مِّنْهُ
ondan
and speak
وَقُولُوا۟
ve söyleyin
to them
لَهُمْ
onlara
words
قَوْلًا
söz
(of) kindness
مَّعْرُوفًا
güzel

veiẕâ ḥaḍara-lḳismete ülü-lḳurbâ velyetâmâ velmesâkînü ferzüḳûhüm minhü veḳûlû lehüm ḳavlem ma`rûfâ. (an-Nisāʾ 4:8)

Diyanet Isleri:

Taksimde, yakınlar, yetimler ve düşkünler bulunursa, ondan onlara da verin, güzel sözler söyleyin.

English Sahih:

And when [other] relatives and orphans and the needy are present at the [time of] division, then provide for them [something] out of it [i.e., the estate] and speak to them words of appropriate kindness. ([4] An-Nisa : 8)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Miras taksim edilirken yakınlar, yetimler, yoksullar bulunursa o maldan onları da rızıklandırın ve kendilerine güzel sözler söyleyin.