Skip to main content

مِثْلَ دَأْبِ قَوْمِ نُوْحٍ وَّعَادٍ وَّثَمُوْدَ وَالَّذِيْنَ مِنْۢ بَعْدِهِمْ ۗوَمَا اللّٰهُ يُرِيْدُ ظُلْمًا لِّلْعِبَادِ  ( غافر: ٣١ )

Like
مِثْلَ
gibi
(the) plight
دَأْبِ
durumu
(of the) people
قَوْمِ
kavminin
(of) Nuh
نُوحٍ
Nûh
and Aad
وَعَادٍ
ve 'Ad
and Thamud
وَثَمُودَ
ve Semud'un
and those
وَٱلَّذِينَ
ve
after them after them
مِنۢ بَعْدِهِمْۚ
onlardan sonrakilerin
And Allah (does) not
وَمَا
ve değildir
And Allah (does) not
ٱللَّهُ
Allah
want
يُرِيدُ
isteyecek
injustice
ظُلْمًا
zulmetmek
for (His) slaves
لِّلْعِبَادِ
kullara

miŝle de'bi ḳavmi nûḥiv ve`âdiv veŝemûde velleẕîne mim ba`dihim. veme-llâhü yürîdü żulmel lil`ibâd. (Ghāfir 40:31)

Diyanet Isleri:

İnanmış olan adam dedi ki: "Ey milletim! Doğrusu ben sizin için, Nuh milletinin, Ad, Semud ve onlardan sonra gelenlerin durumu gibi, peygamberleri yalanlayan toplulukların uğradıkları bir günün benzerinden korkuyorum. Allah kullara zulüm dilemez."

English Sahih:

Like the custom of the people of Noah and of Aad and Thamud and those after them. And Allah wants no injustice for [His] servants. ([40] Ghafir : 31)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Nuh, Âd ve Semud kavimlerine ve onlardan sonrakilere olduğu gibi ve Allah, kullarına zulmetmeyi istemez.