Skip to main content

وَمَا اخْتَلَفْتُمْ فِيْهِ مِنْ شَيْءٍ فَحُكْمُهٗٓ اِلَى اللّٰهِ ۗذٰلِكُمُ اللّٰهُ رَبِّيْ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُۖ وَاِلَيْهِ اُنِيْبُ   ( الشورى: ١٠ )

And whatever
وَمَا
ve ne varsa
you differ
ٱخْتَلَفْتُمْ
ayrılığa düştüğünüz
in it
فِيهِ
hakkında
of a thing
مِن شَىْءٍ
herhangi bir
then its ruling
فَحُكْمُهُۥٓ
hüküm vermek
(is) to
إِلَى
aittir
Allah
ٱللَّهِۚ
Allah'a
That
ذَٰلِكُمُ
işte budur
(is) Allah
ٱللَّهُ
Allah
my Lord
رَبِّى
Rabbim
upon Him
عَلَيْهِ
O'na
I put my trust
تَوَكَّلْتُ
dayandım
and to Him
وَإِلَيْهِ
ve O'na
I turn
أُنِيبُ
yöneldim

veme-ḫteleftüm fîhi min şey'in feḥukmühû ile-llâh. ẕâlikümü-llâhü rabbî `aleyhi tevekkelt. veileyhi ünîb. (aš-Šūrā 42:10)

Diyanet Isleri:

Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah'a aittir; "İşte bu Allah, benim Rabbimdir. O'na güvenirim ve O'na yönelirim." (demek gerekir)

English Sahih:

And in anything over which you disagree – its ruling is [to be referred] to Allah. [Say], "That is Allah, my Lord; upon Him I have relied, and to Him I turn back." ([42] Ash-Shuraa : 10)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve bir şeyde ihtilafa düştünüz mü onun hükmü, Allah'a aittir, budur mabudunuz olan Rabbim Allah, ona dayandım ben ve her hususta ona dönerim ben.