وَهُوَ الَّذِيْ يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ عِبَادِهٖ وَيَعْفُوْا عَنِ السَّيِّاٰتِ وَيَعْلَمُ مَا تَفْعَلُوْنَۙ ( الشورى: ٢٥ )
And He
وَهُوَ
ve O'dur ki
(is) the One Who accepts
ٱلَّذِى يَقْبَلُ
kabul eder
the repentance
ٱلتَّوْبَةَ
tevbeyi
of His slaves
عَنْ عِبَادِهِۦ
kullarından
and pardons
وَيَعْفُوا۟
ve affeder
[of] the evil
عَنِ ٱلسَّيِّـَٔاتِ
kötülüklerden
and He knows
وَيَعْلَمُ
ve bilir
what
مَا
ne
you do
تَفْعَلُونَ
yapıyorsunuz
vehüve-lleẕî yaḳbelü-ttevbete `an `ibâdihî veya`fû `ani-sseyyiâti veya`lemü mâ tef`alûn. (aš-Šūrā 42:25)
Diyanet Isleri:
Kullarının tevbesini kabul eden, kötülükleri affeden, yaptıklarınızı bilen, inanıp yararlı işler işleyenlerin duasını kabul eden, lütfuyla onların ecrini arttıran O'dur. Ama, inkarcılar için çetin azap vardır.
English Sahih:
And it is He who accepts repentance from His servants and pardons misdeeds, and He knows what you do. ([42] Ash-Shuraa : 25)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve o, bir mabuttur ki kullarının tövbesini kabul eder ve kötülükleri bağışlar ve ne yapıyorsanız, hepsini bilir.