Skip to main content

وَمَآ اَصَابَكُمْ مِّنْ مُّصِيْبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ اَيْدِيْكُمْ وَيَعْفُوْا عَنْ كَثِيْرٍۗ   ( الشورى: ٣٠ )

And whatever
وَمَآ
ve
befalls you
أَصَٰبَكُم
başınıza gelen
of
مِّن
herhangi bir
(the) misfortune
مُّصِيبَةٍ
musibet
(is because) of what
فَبِمَا
yüzündendir
have earned
كَسَبَتْ
yaptığı (işler)
your hands
أَيْدِيكُمْ
kendi ellerinizin
But He pardons
وَيَعْفُوا۟
ve affeder
[from] much
عَن كَثِيرٍ
birçoğunu

vemâ eṣâbeküm mim müṣîbetin febimâ kesebet eydîküm veya`fû `an keŝîr. (aš-Šūrā 42:30)

Diyanet Isleri:

Başınıza gelen herhangi bir musibet ellerinizle işlediklerinizden ötürüdür. O, yine de çoğunu affeder.

English Sahih:

And whatever strikes you of disaster – it is for what your hands have earned; but He pardons much. ([42] Ash-Shuraa : 30)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve size gelip çatan her felaket, ellerinizle kazandığınız bir şeydir ancak ve çoğunu da bağışlar.