Skip to main content

لِّيَغْفِرَ لَكَ اللّٰهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْۢبِكَ وَمَا تَاَخَّرَ وَيُتِمَّ نِعْمَتَهٗ عَلَيْكَ وَيَهْدِيَكَ صِرَاطًا مُّسْتَقِيْمًاۙ  ( الفتح: ٢ )

That may forgive
لِّيَغْفِرَ
ki bağışlasın (diye)
for you
لَكَ
senin
Allah
ٱللَّهُ
Allah
what
مَا
ne varsa
preceded
تَقَدَّمَ
geçmiş
of your fault
مِن ذَنۢبِكَ
günahlarından
and what
وَمَا
ve ne varsa
will follow
تَأَخَّرَ
gelecek (günahlarından)
and complete
وَيُتِمَّ
ve tamamlasın (diye)
His favor
نِعْمَتَهُۥ
ni'metini
upon you
عَلَيْكَ
sana olan
and guide you
وَيَهْدِيَكَ
ve seni iletsin (diye)
(to) a Path
صِرَٰطًا
bir yola
Straight
مُّسْتَقِيمًا
doğru

liyagfira leke-llâhü mâ teḳaddeme min ẕembike vemâ teeḫḫara veyütimme ni`metehû `aleyke veyehdiyeke ṣirâṭam müsteḳîmâ. (al-Fatḥ 48:2)

Diyanet Isleri:

Allah böylece, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlar, sana olan nimetini tamamlar, seni doğru yola eriştirir.

English Sahih:

That Allah may forgive for you what preceded of your sin [i.e., errors] and what will follow and complete His favor upon you and guide you to a straight path ([48] Al-Fath : 2)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Allah, ümmetinin önce yapılan ve sona kalmış olan suçlarını sana bağışlasın ve sana, nimetini tamamlasın ve seni, doğru yola götürsün diye.