Skip to main content

وَلَوْ تَرٰٓى اِذْ وُقِفُوْا عَلٰى رَبِّهِمْ ۗ قَالَ اَلَيْسَ هٰذَا بِالْحَقِّ ۗقَالُوْا بَلٰى وَرَبِّنَا ۗقَالَ فَذُوْقُوا الْعَذَابَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُوْنَ ࣖ  ( الأنعام: ٣٠ )

And if
وَلَوْ
ve eğer
you (could) see
تَرَىٰٓ
(onları) bir görsen
when
إِذْ
iken
they will be made to stand
وُقِفُوا۟
durdurulmuş
before
عَلَىٰ
huzurunda
their Lord
رَبِّهِمْۚ
Rablerinin
He (will) say
قَالَ
dedi
"Is not
أَلَيْسَ
değil miymiş?
this
هَٰذَا
bu
the truth?"
بِٱلْحَقِّۚ
gerçek
They will say
قَالُوا۟
dediler ki
"Yes
بَلَىٰ
evet gerçektir
by our Lord"
وَرَبِّنَاۚ
Rabbimiz hakkı için
He (will) say
قَالَ
dedi
"So taste
فَذُوقُوا۟
öyle ise tadın
the punishment
ٱلْعَذَابَ
azabı
because
بِمَا
dolayı
you used to
كُنتُمْ
ettiğinizden
disbelieve"
تَكْفُرُونَ
inkar

velev terâ iẕ vuḳifû `alâ rabbihim. ḳâle eleyse hâẕâ bilḥaḳḳ. ḳâlû belâ verabbinâ. ḳâle feẕûḳu-l`aẕâbe bimâ küntüm tekfürûn. (al-ʾAnʿām 6:30)

Diyanet Isleri:

Onları, Rablerinin huzuruna çıkarıldıkları zaman bir görsen! Allah: "Bu gerçek değil mi?" der; onlar, "Evet, Rabbimiz hakkı için gerçektir" derler. Allah da "Öyleyse inkar etmenizden ötürü azabı tadın" der.

English Sahih:

If you could but see when they will be made to stand before their Lord. He will say, "Is this not the truth?" They will say, "Yes, by our Lord." He will [then] say, "So taste the punishment for what you used to deny." ([6] Al-An'am : 30)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Rablerinin tapısında durduruldukları vakit onları bir görseydin. Rableri, bu gerçek değil mi der, Rabbimize andolsun derler, evet, gerçek. Rableri de öyleyse kafirliğiniz yüzünden tadın azabı der.