Skip to main content

وَمَا عَلَى الَّذِيْنَ يَتَّقُوْنَ مِنْ حِسَابِهِمْ مِّنْ شَيْءٍ وَّلٰكِنْ ذِكْرٰى لَعَلَّهُمْ يَتَّقُوْنَ  ( الأنعام: ٦٩ )

And not
وَمَا
ve yoktur
(is) on
عَلَى
üzerine
those who
ٱلَّذِينَ
kimseler
fear (Allah)
يَتَّقُونَ
korunanlar
of their account
مِنْ حِسَابِهِم
onların hesabından
[of]
مِّن
bir
anything;
شَىْءٍ
şey (sorumluluk)
but
وَلَٰكِن
ama
(for) reminder
ذِكْرَىٰ
bir hatırlatmak lazımdır
so that they may
لَعَلَّهُمْ
belki
fear (Allah)
يَتَّقُونَ
korunurlar diye

vemâ `ale-lleẕîne yetteḳûne min ḥisâbihim min şey'iv velâkin ẕikrâ le`allehüm yetteḳûn. (al-ʾAnʿām 6:69)

Diyanet Isleri:

Sakınan kimselere, onların hesaplarından bir sorumluluk yoktur. Fakat bir hatırlatmadır; belki sakınırlar.

English Sahih:

And those who fear Allah are not held accountable for them [i.e., the disbelievers] at all, but [only for] a reminder – that perhaps they will fear Him. ([6] Al-An'am : 69)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Çekinenler, onların meclislerinde bulunsalar da onların sorumluluğundan bir şey gelmez kendilerine, üstlerine düşen ödev, çekinsinler, sakınsınlar bu işten diye öğüt vermektir ancak.