Skip to main content

يٰٓاَيُّهَا الَّذِيْنَ اٰمَنُوْا لَا تَتَوَلَّوْا قَوْمًا غَضِبَ اللّٰهُ عَلَيْهِمْ قَدْ يَىِٕسُوْا مِنَ الْاٰخِرَةِ كَمَا يَىِٕسَ الْكُفَّارُ مِنْ اَصْحٰبِ الْقُبُوْرِ ࣖ   ( الممتحنة: ١٣ )

O you!
يَٰٓأَيُّهَا
ey
who!
ٱلَّذِينَ
kimseler
believe!
ءَامَنُوا۟
inanan(lar)
(Do) not make allies
لَا تَتَوَلَّوْا۟
dostluk etmeyin
(of) a people
قَوْمًا
bir topluluk ile
(The) wrath
غَضِبَ
gazabettiği
(of) Allah
ٱللَّهُ
Allah'ın
(is) upon them
عَلَيْهِمْ
kendilerine
Indeed they despair
قَدْ يَئِسُوا۟
umudu kesmiş olan
of the Hereafter
مِنَ ٱلْءَاخِرَةِ
ahiretten
as
كَمَا
gibi
despair
يَئِسَ
umudu kestiği
the disbelievers
ٱلْكُفَّارُ
kafirlerin
of (the) companions
مِنْ أَصْحَٰبِ
halkından
(of) the graves
ٱلْقُبُورِ
mezarlık

yâ eyyühe-lleẕîne âmenû lâ tetevellev ḳavmen gaḍibe-llâhü `aleyhim ḳad yeisû mine-l'âḫirati kemâ yeise-lküffâru min aṣḥâbi-lḳubûr. (al-Mumtaḥanah 60:13)

Diyanet Isleri:

Ey inananlar! Allah'ın gazabına uğramış milleti dost edinmeyin; inkarcıların kabirde bulunan kimselerden umutlarını kestikleri gibi, onlar da, ahiretten umutlarını kesmişlerdir.

English Sahih:

O you who have believed, do not make allies of a people with whom Allah has become angry. They have despaired of [reward in] the Hereafter just as the disbelievers have despaired of [meeting] the companions [i.e., inhabitants] of the graves. ([60] Al-Mumtahanah : 13)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ey inananlar, Allah'ın gazabına uğrattığı toplulukla dostluk etmeyin; gerçekten de onlar, ahiretten, tamamıyla ümitlerini kesmişler, nitekim kafirler de, kabirlerdekilerden tamamıyla ümit kesmişlerdir.