هُوَ الَّذِيْ بَعَثَ فِى الْاُمِّيّٖنَ رَسُوْلًا مِّنْهُمْ يَتْلُوْا عَلَيْهِمْ اٰيٰتِهٖ وَيُزَكِّيْهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتٰبَ وَالْحِكْمَةَ وَاِنْ كَانُوْا مِنْ قَبْلُ لَفِيْ ضَلٰلٍ مُّبِيْنٍۙ ( الجمعة: ٢ )
hüve-lleẕî be`aŝe fi-l'ümmiyyîne rasûlem minhüm yetlû `aleyhim âyâtihî veyüzekkîhim veyü`allimühümü-lkitâbe velḥikmeh. vein kânû min ḳablü lefî ḍalâlim mübîn. (al-Jumuʿah 62:2)
Diyanet Isleri:
Kitapsız (okuma-yazma bilmeyen) kimseler arasından, kendilerine ayetlerini okuyan, onları arıtan, onlara Kitabı ve hikmeti öğreten bir Peygamber gönderen O'dur. Onlar, daha önce, şüphesiz apaçık bir sapıklık içinde idiler.
English Sahih:
It is He who has sent among the unlettered [Arabs] a Messenger from themselves reciting to them His verses and purifying them and teaching them the Book [i.e., the Quran] and wisdom [i.e., the sunnah] – although they were before in clear error – ([62] Al-Jumu'ah : 2)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
O, bir mabuttur ki Mekkeliler içinden, kendi cinslerinden bir peygamber göndermiştir; onlara ayetlerini okumaktadır ve onları tertemiz bir hale getirmektedir ve onlara kitabı ve şeriatlerin hikmetlerini öğretmektedir ve bundan önce onlar, elbette apaçık bir sapıklık içindeydiler.