Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin.
English Sahih:
[And] scorner, going about with malicious gossip – ([68] Al-Qalam : 11)
Alabildiğine ayıplayıp kötüleyen, söz getirip götüren (gizlilik içinde söz ve haber taşıyan),
4 Ali Fikri Yavuz
Çok ayıplayanı, koğuculukla gezeni...
5 Celal Yıldırım
(10-11-12-13-14) Çok yemin eden, değersiz alçak, kusur araştırıp leke süren, ikiyüzlülük edip söz götürüp getiren, hayra hep engel olan, saldırgan olup hakları çiğneyen, günah işleyen, kaba ve şerefsiz ve sonra da soysuz olan hiçbir kimseye —mal ve oğullar sahibi de olsa— boyun eğme.
6 Diyanet Vakfı
(Herkesi) kötüleğen, söz götürüp getiren,
7 Edip Yüksel
İftiracı, söz götürüp getiren,
8 Elmalılı Hamdi Yazır
Daima kusur arayıp kınayan, hep lâf götürüp getiren,
9 Fizilal-il Kuran
Herkesi kınayan, söz götürüp getiren.
10 Gültekin Onan
Alabildiğine ayıplayıp kötüleyen, söz getirip götüren (gizlilik içinde söz ve haber taşıyan),
11 Hasan Basri Çantay
(10-11-12-13) (Doğruya da, eğriye de) alabildiğine yemîn eden, izzet-i nefsi bulunmayan, (ötekini berikini) dâima ayıblayan, (gammazlıkla) lâf getirib götürmiye koşan, (insanları) hayırdan durmayıb men´eyleyen aşırı zaalim, çok günahkâr, kaba, haşin, bütün bunlardan başka da kulağı kesik (damgalı soysuz) olan her kişiyi tanıma (onlara boyun eğme)!
12 İbni Kesir
Daima ayıplayan ve laf getirip götürene.
13 İskender Ali Mihr
Devamlı kusur arayanlara, lâf taşıyanlara (itaat etme).
(10-12) Ve itaat gösterme her çok yemîn edene, âdî fikirli olana. Daima kusur arayana. Lâf götürüp getirene. Hayırdan men´e çalışıp durana, haddi tecavüz edene, çok günahkâr olana.
17 Rowwad Translation Center
Arkadan çekiştirip, laf götürüp getirene.
18 Şaban Piriş
Ayıp arayana ve laf götürüp getirene..
19 Shaban Britch
Ayıp arayana ve laf götürüp getirene.
20 Suat Yıldırım
Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda “Bu eski insanların masalları!” diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız. [74,11-26; 6,25; 8,31; 46,17]
21 Süleyman Ateş
Kötüleyip duran, söz götürüp getiren,
22 Tefhim-ul Kuran
Alabildiğine ayıplayıp kötüleyen, söz getirip götüren (gizlilik içinde söz ve haber taşıyan).