Su taştığı vakit, size bir ibret olmak üzere, anlayışlı kulaklar anlasın diye süzülen gemide, sizi Biz taşımışızdır.
English Sahih:
That We might make it for you a reminder and [that] a conscious ear would be conscious of it. ([69] Al-Haqqah : 12)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Bu, size bir öğüt ve ibret olsun ve belleyip unutmayan kulaklarda kalsın diye.
2 Adem Uğur
Onu sizin için bir ibret ve öğüt yapalım ve belleyici kulaklar onu bellesin diye.
3 Ali Bulaç
Öyle ki, onu sizlere bir ibret (hatırlatma ve öğüt) kılalım. 'Gerçeği belleyip kavrayabilen' kullar da onu belleyip-kavrasın.'
4 Ali Fikri Yavuz
Onu (müminleri kurtarıp da kâfirleri boğmamızı) size bir ibret yapalım ve onu belleyip saklıyan kulaklar saklasın diye...
5 Celal Yıldırım
(11-12) Doğrusu biz, su iyice kabarıp taştığında size ibret ve öğüt kılmamız için ve anlayabilen kulaklar anlasın diye sizi yüzüp giden gemide taşıdık.
6 Diyanet Vakfı
Onu sizin için bir ibret ve öğüt yapalım ve belleyici kulaklar onu bellesin diye.
7 Edip Yüksel
Ki o size bir ders olsun ve dinleyen kulaklar anlasın.
8 Elmalılı Hamdi Yazır
Onu size bir ibret yapalım ve belleyici kulaklar bellesin diye.
9 Fizilal-il Kuran
Onu size bir ibret yapalım ve belleyen kulaklar onu bellesin.
10 Gültekin Onan
Öyle ki, onu sizlere bir ibret (hatırlatma ve öğüt) kılalım. ´Gerçeği belleyip kavrayabilen´ kullar da onu ´belleyip kavrasın´.
11 Hasan Basri Çantay
Onu sizin için bir öğüt ve ibret yapalım, onu belleyen kulaklar da bellesin diye.
12 İbni Kesir
Ki bunu sizin için bir öğüt ve ibret yapalım. Ve anlayışlı kulaklar anlasın diye.
13 İskender Ali Mihr
Onu sizin için bir ibret kılalım ve işiten kulaklar onu bellesin diye.
14 Muhammed Esed
ki bütün bunları size (kesintisiz) bir uyarı haline getirelim ve her uyanık ve duyarlı kulak onu bilinçle algılayabilsin.
15 Muslim Shahin
onu sizin için bir ibret ve öğüt yapalım ve belleyici kulaklar onu bellesin diye.
16 Ömer Nasuhi Bilmen
(11-12) Şüphe yok ki, su taştığı zaman sizi o akan gemiye Biz yükledik. Onu (o necâtı) sizin için bir ibret kılmamız için ve hıfzeden kulakların onu anlamaları için (öyle yaptık).
17 Rowwad Translation Center
Bunu sizin için bir öğüt kılalım ve anlayışlı kulaklar duysun diye.
18 Şaban Piriş
Bunu sizin için bir öğüt/uyarı kılalım ve anlayışlı kulaklar duysun diye...
19 Shaban Britch
Bunu sizin için bir öğüt kılalım ve anlayışlı kulaklar duysun diye.
20 Suat Yıldırım
Unutmayın ki Nûh zamanında, sular taştığı vakit, sizi (varlığınıza vesile olan atalarınızı) emniyetli gemide Biz taşımıştık! Onu sizin için hem bir ibret vesilesi kılalım, hem de can kulağı ile dinleyip ders alanlar iyice bellesinler diye böyle yapmıştık. [36,41-42; 43,12-14; 16,14; 35,12]
21 Süleyman Ateş
Ki onu size bir ibret yapalım ve belleyen kulak(lar) onu bellesin.
22 Tefhim-ul Kuran
Öyle ki, onu sizlere bir ibret (hatırlatma ve öğüt) kılalım. ´Gerçeği belleyip kavrayabilen´ kullar da onu belleyip kavrasın.
23 Yaşar Nuri Öztürk
Ki onu size bir hatırlatıcı/düşündürücü yapalım ve kavrayabilen kulak kavrasın.