Skip to main content

وَاِنِّيْ كُلَّمَا دَعَوْتُهُمْ لِتَغْفِرَ لَهُمْ جَعَلُوْٓا اَصَابِعَهُمْ فِيْٓ اٰذَانِهِمْ وَاسْتَغْشَوْا ثِيَابَهُمْ وَاَصَرُّوْا وَاسْتَكْبَرُوا اسْتِكْبَارًاۚ   ( نوح: ٧ )

And indeed I
وَإِنِّى
ve elbette ben
every time
كُلَّمَا
her nezaman
I invited them
دَعَوْتُهُمْ
onları da'vet ettimse
that You may forgive
لِتَغْفِرَ
bağışlaman için
them
لَهُمْ
onları
they put
جَعَلُوٓا۟
koydular
their fingers
أَصَٰبِعَهُمْ
parmaklarını
in their ears
فِىٓ ءَاذَانِهِمْ
kulaklarına
and covered themselves
وَٱسْتَغْشَوْا۟
ve başlarına çektiler
(with) their garments
ثِيَابَهُمْ
örtülerini
and persisted
وَأَصَرُّوا۟
ve direttiler
and were arrogant
وَٱسْتَكْبَرُوا۟
ve böbürlendiler
(with) pride
ٱسْتِكْبَارًا
kibirle

veinnî küllemâ de`avtühüm litagfira lehüm ce`alû eṣâbi`ahüm fî âẕânihim vestagşev ŝiyâbehüm veeṣarru vestekberü-stikbârâ. (Nūḥ 71:7)

Diyanet Isleri:

"Doğrusu ben Senin onları bağışlaman için kendilerini her çağırışımda, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, direndiler, büyüklendikçe büyüklendiler."

English Sahih:

And indeed, every time I invited them that You may forgive them, they put their fingers in their ears, covered themselves with their garments, persisted, and were arrogant with [great] arrogance. ([71] Nuh : 7)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve gerçekten de ben, onları, sen yarlıgayasın, suçlarını örtesin diye ne vakit çağırdıysam parmaklarıyla kulaklarını tıkadılar ve elbiselerine büründüler ve ısrar ettiler ve ululandıkça ululanmaya kalkıştılar.