Naziat Suresi 20. Ayet

Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi.

(Musa) Ona büyük mucizeyi gösterdi.

(Mûsa vardı da) ona, büyük mucizeyi (asânın ejderha oluşunu) gösterdi.

Bunun üzerine Musa, ona o büyük mu´cizeyi gösterdi.

Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi.

Ona büyük mucizeyi gösterdi.

Musa Firavun'a o büyük mucizeyi gösterdi.

Bunun üzerine ona en büyük mucizeyi gösterdi.

(Musa) Ona büyük ayeti gösterdi.

(Musa gitdi, teblîğ etdi) Ona o en büyük mu´cizeyi gösterdi.

Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi.

Bundan sonra ona büyük mucize gösterdi.

Bunun üzerine (Musa), (Firavun´a gitti ve) ona (Rabbinin rahmetinin eseri olan) büyük mucizeyi anlattı.

Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi.

Artık O´na pek büyük mûcize gösterdi.

Derken Musa, ona en büyük mucizeyi gösterdi.

Ona en büyük mucizeyi/ayeti gösterdi.

Ona en büyük ayeti gösterdi.

Ona en büyük mûcizeyi gösterdi.

Ona büyük mu'cizeyi gösterdi.

(Musa) Ona büyük mucizeyi gösterdi.

Derken, ona o en büyük mucizeyi gösterdi.