Skip to main content

يٰٓاَيُّهَا الَّذِيْنَ اٰمَنُوْٓا اِذَا لَقِيْتُمُ الَّذِيْنَ كَفَرُوْا زَحْفًا فَلَا تُوَلُّوْهُمُ الْاَدْبَارَۚ   ( الأنفال: ١٥ )

O you!
يَٰٓأَيُّهَا
ey
who!
ٱلَّذِينَ
kimseler
believe!
ءَامَنُوٓا۟
inanan(lar)
When
إِذَا
ne zaman ki
you meet
لَقِيتُمُ
karşılaşırsanız
those who
ٱلَّذِينَ
kimselerle
disbelieve
كَفَرُوا۟
inkar edenlerle
advancing
زَحْفًا
toplu halde
then (do) not
فَلَا
asla
turn to them
تُوَلُّوهُمُ
onlara döndürmeyin
the backs
ٱلْأَدْبَارَ
arkalar(ınız)ı

yâ eyyühe-lleẕîne âmenû iẕâ leḳîtümü-lleẕîne keferû zaḥfen felâ tüvellûhümü-l'edbâr. (al-ʾAnfāl 8:15)

Diyanet Isleri:

Ey İnananlar! Savaş için ilerlerken, inkar edenlerle toplu halde karşılaştığınızda onlara arkanızı dönmeyin.

English Sahih:

O you who have believed, when you meet those who disbelieve advancing [in battle], do not turn to them your backs [in flight]. ([8] Al-Anfal : 15)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ey inananlar, savaşmak üzere kafirlerle karşılaştınız mı onlara arkanızı dönmeyin.