Skip to main content

قُلِ انْظُرُوْا مَاذَا فِى السَّمٰوٰتِ وَالْاَرْضِ ۗوَمَا تُغْنِى الْاٰيٰتُ وَالنُّذُرُ عَنْ قَوْمٍ لَّا يُؤْمِنُوْنَ   ( يونس: ١٠١ )

Say
قُلِ
de ki
"See
ٱنظُرُوا۟
bir bakın
what
مَاذَا
neler olduğuna
(is) in the heavens
فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ
göklerde
and the earth"
وَٱلْأَرْضِۚ
ve yerde
But not will avail
وَمَا تُغْنِى
bir şey kazandırmaz
the Signs
ٱلْءَايَٰتُ
ayetler
and the warners
وَٱلنُّذُرُ
ve uyarılar
to a people
عَن قَوْمٍ
bir topluluğa
(who do) not believe
لَّا يُؤْمِنُونَ
iman etmeyen

ḳuli-nżurû mâẕâ fi-ssemâvâti vel'arḍ. vemâ tugni-l'âyâtü vennüẕüru `an ḳavmil lâ yü'minûn. (al-Yūnus 10:101)

Diyanet Isleri:

"Göklerde ve yerde neler var, bir bakın" de. İnanmayacak bir millete ayetler ve uyarmalar fayda vermez.

English Sahih:

Say, "Observe what is in the heavens and the earth." But of no avail will be signs or warners to a people who do not believe. ([10] Yunus : 101)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

De ki: Bir bakın da görün, neler var göklerde ve yeryüzünde. Fakat bunca deliller, bunca korkutan peygamberler, inanmayan topluluğa ne fayda eder?