İnanmayanlara: "Durumunuzun gerektirdiğini yapın, doğrusu biz de yapıyoruz; bekleyin, biz de bekliyoruz" de.
English Sahih:
And wait; indeed, we are waiting." ([11] Hud : 122)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve bekleyin, şüphe yok ki biz de beklemedeyiz.
2 Adem Uğur
Bekleyin! Şüphesiz biz de beklemekteyiz!
3 Ali Bulaç
Ve gözleyip durun; gerçekten biz de gözleyip duruyoruz."
4 Ali Fikri Yavuz
Gözetleyin akıbetinizi, biz de bunu gözetleyiciyiz.”
5 Celal Yıldırım
Bekleyip durun, biz de bekliyoruz.
6 Diyanet Vakfı
Bekleyin! Şüphesiz biz de beklemekteyiz!
7 Edip Yüksel
"Sonra bekleyin, biz de beklemekteyiz."
8 Elmalılı Hamdi Yazır
Siz bekleyin görün, biz de bekleyip göreceğiz.
9 Fizilal-il Kuran
Bekleyiniz bakalım, biz de bekliyoruz.
10 Gültekin Onan
"Ve gözleyip durun; gerçekten biz de gözleyip duruyoruz."
11 Hasan Basri Çantay
«Siz gözetleyin, biz de her halde gözetleyiciyiz».
12 İbni Kesir
Bekleyin, biz de bekleyeceğiz.
13 İskender Ali Mihr
Ve bekleyin! Muhakkak ki biz de bekleyenleriz.
14 Muhammed Esed
Ve (olacak olanı) bekleyin bakalım; doğrusu, biz de bekleyeceğiz!"
15 Muslim Shahin
Bekleyin! Şüphesiz biz de beklemekteyiz!
16 Ömer Nasuhi Bilmen
«Ve siz gözetiniz, şüphesiz ki biz de gözetenleriz.»
17 Rowwad Translation Center
Bekleyin! Şüphesiz biz de bekleyicileriz.
18 Şaban Piriş
Bekleyin, biz de bekliyoruz.
19 Shaban Britch
Bekleyin, biz de bekliyoruz.
20 Suat Yıldırım
İman etmeyenlere de de ki: “Siz yerinizde sayarak elinizden geleni yapın, ama biz de çalışacağız, gerekeni yapacağız.Siz bizim için felaket gözleyin bakalım, biz de eski ümmetlerin başına gelen felaketlerin size gelmesini gözleyip bekliyoruz.
21 Süleyman Ateş
Bekleyin, biz de bekliyoruz!
22 Tefhim-ul Kuran
Ve gözleyip durun; gerçekten biz de gözleyip durmaktayız.»