فَجَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَاَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِّنْ سِجِّيْلٍ ( الحجر: ٧٤ )
And We made
فَجَعَلْنَا
ve getirdik
its highest (part)
عَٰلِيَهَا
üstünü
its lowest
سَافِلَهَا
altına
and We rained
وَأَمْطَرْنَا
ve yağdırdık
upon them
عَلَيْهِمْ
üzerlerine
stones
حِجَارَةً
taşlar
of baked clay
مِّن سِجِّيلٍ
çamurdan pişmiş
fece`alnâ `âliyehâ sâfilehâ veemṭarnâ `aleyhim ḥicâratem min siccîl. (al-Ḥijr 15:74)
Diyanet Isleri:
Memleketlerini alt üst ettik, üzerlerine sert taş yağdırdık.
English Sahih:
And We made the highest part [of the city] its lowest and rained upon them stones of hard clay. ([15] Al-Hijr : 74)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ülkelerinin altını üstüne getirdik, üstlerine balçıktan meydana gelmiş taşlar yağdırdık.