Skip to main content

بِالْبَيِّنٰتِ وَالزُّبُرِۗ وَاَنْزَلْنَآ اِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ اِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُوْنَ   ( النحل: ٤٤ )

With the clear proofs
بِٱلْبَيِّنَٰتِ
açık kanıtları
and the Books
وَٱلزُّبُرِۗ
ve Kitapları
And We sent down
وَأَنزَلْنَآ
ve indirdik
to you
إِلَيْكَ
sana
the Remembrance
ٱلذِّكْرَ
Zikr'i
that you may make clear
لِتُبَيِّنَ
açıklayasın diye
to the mankind
لِلنَّاسِ
insanlara
what
مَا
şeyi
has been sent down
نُزِّلَ
indirilen
to them
إِلَيْهِمْ
kendilerine
and that they may
وَلَعَلَّهُمْ
ta ki
reflect
يَتَفَكَّرُونَ
düşünüp öğüt alsınlar

bilbeyyinâti vezzübür. veenzelnâ ileyke-ẕẕikra litübeyyine linnâsi mâ nüzzile ileyhim vele`allehüm yetefekkerûn. (an-Naḥl 16:44)

Diyanet Isleri:

Doğrusu senden önce de kendilerine kitablar ve belgelerle vahyettiğimiz bir takım adamlar gönderdik. Bilmiyorsanız kitablılara sorun. Sana da, insanlara gönderileni açıklayasın diye Kuran'ı indirdik. Belki düşünürler.

English Sahih:

[We sent them] with clear proofs and written ordinances. And We revealed to you the message [i.e., the Quran] that you may make clear to the people what was sent down to them and that they might give thought. ([16] An-Nahl : 44)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Onları, delillerle, kitaplarla gönderdik ve sana da, onlara ne indirildiğini açıkça anlatman, düşünmelerini sağlaman için Kur'an'ı indirdik.