اَوْ خَلْقًا مِّمَّا يَكْبُرُ فِيْ صُدُوْرِكُمْ ۚفَسَيَقُوْلُوْنَ مَنْ يُّعِيْدُنَاۗ قُلِ الَّذِيْ فَطَرَكُمْ اَوَّلَ مَرَّةٍۗ فَسَيُنْغِضُوْنَ اِلَيْكَ رُءُوْسَهُمْ وَيَقُوْلُوْنَ مَتٰى هُوَۗ قُلْ عَسٰٓى اَنْ يَّكُوْنَ قَرِيْبًا ( الإسراء: ٥١ )
ev ḫalḳam mimmâ yekbüru fî ṣudûriküm. feseyeḳûlûne mey yü`îdünâ. ḳuli-lleẕî feṭaraküm evvele merrah. feseyüngiḍûne ileyke ruûsehüm veyeḳûlûne metâ hû. ḳul `asâ ey yekûne ḳarîbâ. (al-ʾIsrāʾ 17:51)
Diyanet Isleri:
De ki: "İster taş veya demir ya da kalbinizde büyüttüğünüz başka bir yaratık olun, yine de dirileceksiniz." "Bizi tekrar kim diriltir?" derler; de ki: "Sizi ilk defa yaratan." Sana başlarını sallayarak: "Ne zamandır bu?" derler. "Yakında olması mümkündür" de.
English Sahih:
Or [any] creation of that which is great within your breasts." And they will say, "Who will restore us?" Say, "He who brought you forth the first time." Then they will nod their heads toward you and say, "When is that?" Say, "Perhaps it will be soon – ([17] Al-Isra : 51)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Yahut da aklınızca bundan da daha büyük bir başka mahluk olun; mutlaka dirileceksiniz. Diyecekler ki kim tekrar hayata getirecek bizi? De ki: İlk defa sizi yaratan. Alay ederek başlarını sallayacaklar da ne zaman olacak bu iş diyecekler; de ki: Umarım ki pek yakında.