Skip to main content

وَلَىِٕنْ شِئْنَا لَنَذْهَبَنَّ بِالَّذِيْٓ اَوْحَيْنَآ اِلَيْكَ ثُمَّ لَا تَجِدُ لَكَ بِهٖ عَلَيْنَا وَكِيْلًاۙ؉؉  ( الإسراء: ٨٦ )

And if
وَلَئِن
andolsun eğer
We willed
شِئْنَا
biz dilesek
We (would) have surely taken away
لَنَذْهَبَنَّ
tamamen gideririz
that which We have revealed
بِٱلَّذِىٓ أَوْحَيْنَآ
vahyettiğimizi
to you
إِلَيْكَ
sana
Then
ثُمَّ
sonra
not you would find
لَا تَجِدُ
bulamazsın
for you
لَكَ
sana
concerning it
بِهِۦ
bu konuda
against Us
عَلَيْنَا
bize karşı
any advocate
وَكِيلًا
bir yardımcı

velein şi'nâ leneẕhebenne billeẕî evḥaynâ ileyke ŝümme lâ tecidü leke bihî `aleynâ vekîlâ. (al-ʾIsrāʾ 17:86)

Diyanet Isleri:

Dileseydik and olsun ki, sana vahyettiğimizi alıp götürürdük. Sonra bize karşı duracak bir vekil de bulamazdın.

English Sahih:

And if We willed, We could surely do away with that which We revealed to you. Then you would not find for yourself concerning it an advocate against Us. ([17] Al-Isra : 86)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve dilersek sana vahyettiğimizi senden de gidermeye muktediriz, sonra bize karşı onu koruyacak bir kimse de bulamazsın.